Bekliyoruz #Stone

Bugün itibariyle vizyona girecek olan Stone; Robert De Niro,Edward Norton,Milla Jovovich ve Frances Conroy gibi isimlerle Toronto Film Festivali'nin ardından ismini daha fazla izleyiciye duyurmayı planlıyor. Sadece De Niro ve Norton isimlerini kullanarak iş yapmaya çalışan orta halli bir film değil izlenimi veriyor açıkçası film. Beni bu düşünceye iten de hikayesi ve okuduğum karakter analizleri...
Bir de Stone, taş anlamına geliyor ve Norton'ın filmdeki karakter ismi. Buraya kadar tamam,filmde bir takım şantaj unsurunun kullanıldığını da anladımda "Şantaj" film adına basit kalmış bir çeviri düşüncesine sahibim. Neyse konusunu verelim ve izlemek için beklemeye alalım kendimizi.
Konusu
Emekliliğine sayılı günler kalmış olan şartlı tahliye memuru Jack Mabry’den (Robert De Niro), büyükanne ve büyükbabasının cinayetini yangın ile kaza süsü verip örtbas etmeye çalıştığı için hapishanede bulunan Gerald “Stone” Creeson’ın (Edward Norton) dosyasını, şartlı tahliye gerekçesi ile yeniden incelemesi istenir. Şartlı tahliyenin gerçekleştirilebilmesi ve Stone’un hapisten erken çıkabilmesi için Jack’i artık kendisinin yepyeni bir insan olduğuna dair ikna etmesi gerekmektedir. Ancak Stone’un bu çabaları, her iki erkek üstünde de hiç beklenmedik etkiler yaratacaktır. Kanun adamı ve suçlu arasındaki mesafe gittikçe daraldıkça, Stone’un iki adamın da karanlık dürtülerinden yola çıkarak kurguladığı yolculukta iki erkek de birbirine daha çok benzemeye başlar.

Filmin muhteşem kadrosunda, Stone’un seksi ve ahlak konusunda sıra dışı karısı Lucetta karakteriyle (Milla Jovovich) ve Jack’in dindar, sadık karısı Madylyn rolünde de Altın Küre ödüllü oyuncu Frances Conroy yer alıyor.

Detroit’in büyük bir ekonomik çöküş yaşayan çaresizlik içindeki varoşlarında ve maksimum güvenlikli bir hapishanede geçen bu tutku, ihanet ve yozlaşma hikayesi, sorunlu geçmişlerini geride bırakmak ve belirsiz gelecekleriyle yüzleşmek isteyen iki erkeğin yaşamlarını biraraya getiriyor.

0 yorum:

Önizleme