Edge of Darkness (2010)

Ülkemize yanlış tercüme ile giren bir filmle daha karşınızdayız. İşin o kısmıyla ilgilenmeden  Edge of Darkness diyerek başlayalım. Aksiyon vaadiyle Dram-Polisiye karışımı bir çorbayı yutturmaya çalışan,belli bir oranda da yutturan bir film. 
Özetle kızı (Emma-Bojana Novakovic) ile ara sıra görüşebilen (Biraz uydurdum bu kısmı. Çünkü bilemiyoruz,ilginçtir net olarak anlayamıyorsunuz da) bir baba (Dedektif Thomas Craven-Mel Gibson),son buluşmalarında kızın önemli bir sırrını babasına açıklamak üzereyken vurulması,filmi izleyenlerin ilk anda esas öldürülme nedeninin dedektif olan babası olduğunu sanması,devamında dedektif babanın kızının gizli kalmış yüzünü (Amerikan hükümeti izninde gizli olarak nükleer silah üreten özel bir şirkette çalışan ablamız,şirkete ters bazı icraatlerde bulunuyor. Ardından bilerek radyasyona maruz bırakılarak zehirleniyor ve peşi sıra gelen olaylar) geçte olsa öğrenmesi,babanın bu olayın peşinden gitmesi ve başından geçen bazı olaylar,bununla birlikte ölmüş olan kızıyla ara sıra konuşması,diğer bir deyişle geçmişiyle ve belki de kızıyla olan ilişkisiyle hesaplaşan bir baba...
Niye sadece Mel Gibson kardeşim! diye sorası geliyor insanın ilk olarak; Adam her şeyi kendi başına yapıyor. Bu sırada çoğu şey ayağına gelmek zorunda kalıyor doğal olarak. Fazla zorlama yapılmıyor kısacası.
Tek adama yüklenme sıkıntısı dışında,senaryoya biraz daha farklılık katılıp (olayı derinleştirip,içine farklı hikayeler ve karakterler katmak,karakterleri daha açık ve geçmişiyle vermek gibi) seyirciyi soluksuz sürükleme yoluna gitselermiş (süreyle oynamadan) daha iyi olurmuş sanki,naçizane...
Casino Royale,007 Golden Eye gibi filmlerin yönetmeni Martin Campbell konusunda bu filmle ilgili söylenecek çok şey yok ama Kingdom of Heaven,The Departed,Body of Lies filmlerinin Senaristi William Monahan içindir yukarıda adı geçen yakınmalarım.

Son olarak; Film bana göre vasat değil. Ancak,filmdeki en güzel şeyler Boston şehri ve duvarda duran Boston Red Sox posteriydi,ne bir aktör ne bir unutulmaz sahne yani söylemek istediğim... Kısacası film Boston kadar sakin,ancak Boston kadar güzel değil...

0 yorum:

Önizleme